
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Insanlar Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavirüsten korunmak için dikkat edilmesi gereken kuralların bu yıl ihmal edildiğini açıklama etti.

Prof. Dr. İlhan, “Bunun kanıtı da geçen sene hemen hemen hiç görmediğimiz grip vakalarının artan bir şekilde artmasına bağlayabiliriz. ‘Kapalı alan’ deyince gerçekte yalnızca meslek yerlerini kastetmiyoruz; sosyal mekanlar, evler, toplu taşıma yapılan araçları da kapalı mekan olarak değerlendirerek mutlaka içeriye pak hava girişine izin devretmek gerekiyor. Eğer buralarda içeriye pak hava girmezse kişiler de ‘aşılıyım’ diye maske takmamazlık yaparlarsa çevrelerinde enfekte biri varsa kişilere bulaş laf konusu olabilir. O yüzden kapalı alanlara çok fazla dikkatli olmak gerekiyor” dedi.

Prof. Dr. İlhan, Covid-19 salgınının bitmesinin sahiden aşılam ve kurallara uyumla ilişkili olduğuna uyarı çekerek, “Kişiler eğer aşılarını olursa, kurallara uyarsa muhakkak süreç sonlanacak. Kimi zaman kestirmeler oluyor; 2022 ortası, sonu, 2023 başı-sonu gibi, şu lahza böyle bir kestirim yapmak doğrusu fazla güç. Lakin çoğunlukla baktığımızda yaz aylarının çaba için daha başarılı olduğunu görüyoruz. Yaz ayında ırk açık alanda bulunuyor, temas olsa bile mekanlar daha geniş oluyor. böylece yaz ayları daha etkili. 2022 yaz aylarına geldiğimizde bizler aşılarımızı olursak, sırası gelenler 3’üncü doz aşılarını olursa, somut mesafeye, maskeye, hijyene dikkat edersek koronavirüs sürecinden çok eksik bahsedebileceğimizi düşünebiliriz.

Bunun biteceğine ruhen de inanmak gerekiyor. ‘Ben maske taksam da takmasam da bir şey olmaz, bitmez’ çağrıda bulunmak dürüst bir şey yok. Keza ruhsal olarak hem fizik, sıhhat olarak buna hazırlanmış elde etmek, bu direnci sağlamak gerekiyor. Bu süreç şüphesiz bitecek; fakat buna ayrıca fizik olarak hazırlanmış olup kendimize dikkat etmeliyiz keza de ruhen hazırlanmış olmalıyız. Evet bu bir uğraş, mücadeleyi sonuçta ademoğlu kazanacak; ama buna inanmamız gerekiyor” diye konuştu.

Prof. Dr. İlhan, aşı olduktan bir vakit daha sonra antikor düzeyinin düştüğüne uyarı çekerek, “Aşılamada epeyce iyi gidiyoruz; fakat aşı olduktan emin bir süre sonradan antikor düzeyi düşebiliyor. Hatta vatandaşlar ara sıra ‘Hocam 2 dozdu niçin 3 doz oldu?’ diye soruyorlar. Data fazla değişiyor, bunu benimsemek gerekiyor. Bilgiler geliştikçe kaç doz aşı olması gerektiği dünyada da ülkemizde de değerlendiriliyor. Koronavirüsün ne süre biteceği ile ilgili net bir tarih vermek muhakkak muhtemel değil. Çünkü sadece aşı yok kurallara uymakla da çok ilişkili.

üstelik eğer cümbür cemaat aynı anda aşısını olmuş olsa ola ki azıcık daha bir kestirim yapmak muhtemel olabilir. Zira 2 doz aşısını olup antikoru düşen vatandaşlarımız var, bunların da aşılarını tamamlamaları çok önemli. Herkesin aynı zamanda aşılı olduğu, antikoru yüksek olduğu bir seviyeyi yakaladığımız süre daha rahat, daha güvende konuşabiliriz. Vakaların yarısından birazcık daha fazlası 30 yaş altı gençlerde. Gençlerde aşı olmama oranı da daha pozitif, gençler dolaşımda da daha artı bulunuyor. O nedenle özellikle gençlerin aşılanması ayrıca kendilerini korumaları ayrıca de hasta olup hastalığı evdeki büyüklerine bulaştırmamaları açısından çok kayda değer” ifadelerini kullandı.